Kol damarları, üst kol damarları, el ve bilek atardamarları olarak sınıflandırılır. Damarlar, insan vücudunda hayat için gerekli olan kanın taşınması için kullanılan, çeşitli uzunluk ve genişliklerde, elastik yapıda, boru şeklinde yapılardır. Bu yapılar, dolaşım sistemini gerçekleştirir.

Damarlar kendi içinde iki ana başlığa ayrılır:

Atardamarlar, kalpten pompalanan kanı vücuda yayarken, toplardamarlar, vücutta dolaşımını tamamlamış kanı toplayarak kalbe geri getirir. Kalp ise bu iki damar arasında dolaşımdan gelen kanı temizleyerek tekrar vücuda dağıtır. Bu ana damarlar, milyonlarca küçük kılcal damarlara dönüşerek insan vücudunun her köşesine yayılmıştır.

Organların canlılığını ve fonksiyonel özelliklerinin devamını sağlayan bu damarlar, kan akımının düzenli bir şekilde vücutta oluşmasını sağlar. Damarlar üzerinde oluşacak en küçük bir sorun bile büyük sorunlara yol açabilir. Bu sorunlardan en önemlisi damar tıkanıklığıdır. Kan dolaşımı sırasında, pıhtılaşmayı sağlayan hücrelerin fazla ya da düzensiz çalışması, damar içinde pıhtılaşmaya neden olabilir. Bu durum, kanın damarda ilerlemesini etkileyerek tıkanıklığın oluştuğu bölgedeki organlara kanın ulaşmasını engeller.

Kollarda bulunan damarlar iki ana gruba ayrılır:

Üst kol atardamarlarının ana damarı koltuk altı atardamarıdır. Bu damarın en önemli özelliği, oksijen ve gerekli maddeleri omuza ve üst kola taşıyarak kolun ihtiyacı olan kanı sağlar.

Kol atardamarı, üst kolun ön kaslarına gitmesi gereken kanı taşır.

Derin kol atardamarı, üst kolun arka kaslarına gereken kanı taşımakla görevlidir.

El ve bilek atardamarları, elin içinde iki halka oluşturur. Ellerin yüzeysel ve derin avuç içi kavisleri, parmaklara zengin bir oksijen akımı sağlamak için atardamarlardan kollara ayrılır. Derin avuç içi kavisinden gelen damar kolları baş parmağı besler. Bu sayede insanların nabız atışlarını bu atardamar sayesinde parmaklarımızla bastırdığımızda kanın basınçla pompalanmasını hissederiz.

Kol damarları dışında, dirsek atardamarları, ön kol atardamarları, derin avuç içi damarları ve yüzeysel avuç içi damarları da bulunmaktadır. Bu damarların hepsi, kollarımızda ve ellerimizde gerekli kan dolaşımını sağlamaktadır. Dolaşım esnasında yaşanacak sıkıntılar, ellerimizi veya parmaklarımızı kullanmamıza engel olabilir. Özellikle ağır açık yaralarda bu damarlar zedelenmiş ve tedavi edilemeyecek duruma gelmişse, erken müdahale yapılmazsa kangrene sebep olabilir ve bu da organ veya uzvun kaybına yol açabilir. Her zaman her durumda erken müdahale önemlidir.

Damar sağlığını korumak için:

önemlidir. Bu önlemler, damar tıkanıklığı ve diğer dolaşım sorunlarını önlemeye yardımcı olabilir.